Amerika'nın bölgenin tarihini bilmediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şükrü Karatepe, Amerika’nın bölgede başarılı olmadığını ve artık insanların yakasından düşmesi gerektiğini belirtti.

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır’a gelen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şükrü Karatepe, basın mensuplarına değerlendirmelerde bulundu.

Diyarbakır üzerinde oluşturulmaya çalışılan kötü algı ve Irak Kürdistanı’nda konuşulan konfederalizm önerisini değerlendiren Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Karatepe, bölgedeki fitne ve fesadın büyük kaynağının uluslararası güçlerin müdahaleleri olduğuna işaret etti.

Bölge tarihinin iyi bilinmesi gerektiğini ifade eden Karatepe, Amerika’nın bölgede başarılı olmadığını ve artık insanların yakasından düşmesi gerektiğini belirtti.

Diyarbakır’ın coğrafi konumu itibariyle Anadolu’nun kapısı olduğunu dile getiren Karatepe, “Diyarbakır, Anadolu’yla Mezopotamya’yı birleştiren bu alanda eskiden beri kültürlerin birleştiği, eskiden beri kültür alanlarının bir araya geldiği kapı görevini görüyor. Diyarbakır çok önemli bir yer. Diyarbakır son yıllarında bir miktar karpuzuyla, bir miktar terörüyle acı tanımlanıyor. Diyarbakır esasen bunu hak etmiyor. Bence artık bunu gündemden çıkarmamız gerekir. Bunu gündemin dışına çıkaralım. Lütfen Diyarbakırlılar, bu konuyu unutalım. Bu tür eğilimleri olan gençlerimizi de ikna ederek, gönüllerini alarak, artık mümkün olduğunca terörün dışına insani yönden ikna metotları kullanarak çekmeye çalışalım. Onların da hayatları kararmasın, istikballeri yok olmasın.” dedi.

“Fitne ve fesadın büyük kaynağı, uluslararası güçlerin bu topraklar üzerindeki müdahalelerdir”

Irak Kürdistanı'nda konuşulan konfederalizm önerisini değerlendiren Karatepe, “Kuzey Irak ve kuzey Suriye’deki toplulukların hepsi bizim akrabalarımızdır. Bu bölgenin insanlarının arasına tabii olmayan sonradan icat edilmiş sınırları çizerek insanların gönüllerini birbirinden koparamazsınız. Keşke bu çatışmalar olmasa da bütün sınırlar açılsa, insanlar eskiden olduğu gibi rahatça Bağdat’a gidebilse. Diyarbakır insanı rahatça Halep’e gitse alışveriş yapıp gelse, oranın insanı buraya gelse. Öyle görünüyor ki uluslararası güçler bizim kardeşçe bir arada yaşamamızı istemiyor. Onun için bölgeye dışardan müdahale ediyorlar. Buradaki fitne ve fesadın büyük kaynağı uluslararası güçlerin bu topraklar üzerindeki müdahaleleridir. Kullanacakları ajanlar, piyonlar ve aracılar da buluyorlar maalesef. Onlar aracılığıyla bunu yapıyorlar.” ifadelerini kullandı.

“Kuzey Irak’taki topluluk bizim akrabamız olan topluluktur” diyen Karatepe sözlerine şöyle devam etti:

“Türkiye bütün tarihinde oradaki toplulukla dost geçinmiştir, iyi geçinmiştir. Bir şartı vardır, o da Irak’la bir parçası olarak, kendi kimliğini koruyarak varlığını sürdürmesidir. Türkiye’nin tek talebi budur. Böyle yaptığı takdirde bizim devlet adamlarımız kadar oranın devlet adamları itibarlı görülmüştür. Türkiye onlara pasaport vermiştir. Hâlâ da bunu yapmaya hazırdır, ama uluslararası güçlerin tahrikine gelerek böyle kritik bir dönemde bu referandum uygun olmamıştır. Dolayısıyla da gördüğünüz gibi Irak Merkezi Hükümeti, İran, Türkiye kendi çıkarları, geleceği ve bölgenin geleceği bakımından orda yeni tedbirler alıyorlar.”

“Bırakın, çekin gidin, buranın insanları kendi problemini kendisi bir araya gelerek çözmesini pekâlâ bilir”

Bölgenin tarihinin iyi bilinmesi gerektiğini söyleyen Karatepe, “Bu oyunların boşa çıkarmanın temel formülü biz olmamız, kendimizin ne olduğunu anlamamız, sonra da karşılıklı olarak birbirimizi anlamamızdan geçiyor. Bu çok kolay bir durum değildir. Bölgenin tarihini iyi bilmemiz gerekir. Amerika bu bölgede başarılı olamıyor, geliyor müdahale edip rezil oluyor, gidiyor. Başarılı da olamıyor. Niye? Neticede Suriye’de çatışma çıkardı, sonra Rusya’ya teslim etti. Bu da Amerika’nın bir şey bilmediğini gösteriyor. Bilmiyorsunuz Amerikalılar! Gidin buradan, çekin elinizi, insanların yakasından düşün. Bilmiyorsunuz. Bilmediğiniz için kendi başınızı da bela açıyorsunuz. Mahcup oluyorsunuz. Bırakın, çekin gidin, buranın insanları kendi problemini kendisi bir araya gelerek çözmesini pekâlâ bilir.” şeklinde konuştu. (M. Hüseyin Temel – İLKHA)